[QUOTE=okidoz;32896]Forumun ilk zamanlarında bir yazım olmuştu bu konuda, piyasada en fazla DADDARiO bulunuyor, kötümü, iyi modelleri de var, ortalama olanlarıda, ama İskender hocamında dediği gibi kalitede kayıplar oldu, çünkü şirket yenilenme kararı aldı, hatta bana kalırsa çok güzel olan logosunu bile değiştirip berbat bir hale getirdi, sadece klasikte değil ben elektro ve bass tellerinde de aynı durumu hissettim, ama başta dediğim gibi üst modelleri de var ve güzeller. Burada püf nokta tellerin canını çıkarana kadar kullanmamakta, malesef bu yapılan ciddi hatalardan biri, bazen algıdan bilgi eksikliğinden, bazende maddiyattan dolayı olabiliyor. Teller zannedilenin aksine kopana kadar kullanılmamalı, hatta görünüşleri bile iyi olsa miyadı dolunca değiştirilmeli. Çünkü teller devamlı bir gerginlik-basınç altında, çalmasak bile, bu klasik gitarda ortalama 40 kg' a tekabül etmektedir, bu güç altında dediğim gibi hiç çalmasak bile zamanla özelliklerini yitirmeye başlarlar, buna ek olarak çaldığımız zamanlarda elimizin teri işler ( klasik gitarda alt üç naylon tele tabiki işlemez ama üç üst tele işler ) buda korozyonu hızlandırır. Zamanla tel esnekliğini ve buna bağlı tonunu yavaş yavaş yitirir. Hatta bunu farketmeyiz hala iyi sanarız ama tel değiştirdiğimizde o aradaki fark ciddi anlamda farkedilir. Bana kalırsa en kötü ihtimalde 3 ayda bir değitirilmeli, ama bunu bir aya indirgerseniz ne ala tabi. Klasik gitar için unutulmaması gereken diğer bir nokta is, eğer canlı bir performansımız kaydımız vs. bir olayımız varsa en az 2 gün öncesinde tel değiştirmeliyiz, çünkü klasik gitarda yeni tele akord oturması bir kaç gün sürebiliyor, yoksa devamlı akord kaçırıyor. Bu durum Elektro gitar akustik gitar yada bass gitar için geçerli değildir, konserden bir kaç saat öncede değiştirebilirsiniz.
Ben eskiden bir ara koyu klasik gitar çalardım 10 küsür sene önce falan, o zamanlar hep "daddario ej49" kullanırdım, çok severdim, şimdi farkettimde o zamanlar "composites" serisi olarak geçerdi, şimdi öyle bir ibare yok, şimdiki kalitesini bilemiyorum ama genede iyidir herhalde. Bu arada bu takımın alt telleri siyahtır, ben çok sevdiğim için kullanırdım ama siz belki sevmeyebilirsiniz.
Onun dışında klasikçiler "Hannabah" kullanırlardı hatırladığım. Ayrıca tansiyonada karar verilmeli, "hard tension" teller adındanda belli olduğu gibi daha gergin sertler extra hard olanlarıda var, ve daha tiz metalik sound alınabiliyor, daha çok flamenkocular kullanır, ama farketmez kişi beğenir rahat ederse de kullanabilir, bazı klasikçiler öyle tercih edebiliyor.[/QUOTE]
Orkan hocam yazdiklarin cok degerli bilgiler eline saglik. Ben sahsi tecrubelerimi aktarayim daha detayli olarak.
Daddario Savarez Hannabach Labella tel kullandim.
Daddario da composit serileri dahil hepsini denedim. Enteresandirki daddario composites serisini en yuksek kalitede sunsada ben ayni serinin composites olmayan serilerini daha cok begenmistim. Daha kisa omru vardi fakat sound olarak bana gore daha acik ve guzel sounlari vardi.
J 44 extra hard ve yanilmiyorsam j26 idi flamenco serisini cok seviyordum. Bir suru tel denedim ve artik degistirmemek uzere bu iki modeli kullandim yillarca. Taaki daddario kalitesini bozana kadar. Bu arada j44 ve flamenco serisi en ust segmenttir. Su an ne kullanacagimi bilemiyorum en bastan denemelere baslamam lazim
Savarez icin cok kaliteli falan derler 3paket daddario fiyatina satilirdi eskiden su an bilemiyorum. Fakat 2 kes kullandim ama daddario dan daha iyi oldugunu soyleyemem.
Hannabach ise konser telidir bence. Tek kullanimlik tel. Bu kadar kisa omurlu bir tel gormedim. Kullanisli degil.
La bella zaten alt segment.
Ben daddario yu birakicam elimde 2 3 paket j 44 var keske almasaydim. Berbat eski seri ile alakasi yok. Çıtır çıtır tizler cansiz baslar falan. Hic sevmedim.
Rme babyface pro-spl mark 2- jz v 12-se z 3300-rode k2-nt5 stereo pair-dynaudio bm5 a
Desktop i7 2600k-32gb ram